Mehmet AKBACAK


SÖZLÜ ŞİDDET FİZİKİ ŞİDDETİ DOĞURUR!

Ahmet Şık sözlü şiddetle başladı, Alpay Özalan fiziki şiddetle devam etti. Her ne olursa olsun. Fiziki şiddet mazur gösterilemez.


SÖZLÜ ŞİDDET FİZİKİ ŞİDDETİ DOĞURUR!

   Türkiye başka ülkelere hiç benzemiyor. Yurtdışında yaşayan yakınım diyor ki; “burada hayat çok monoton, heyecan yok, macera yok. Oysa Türkiye bambaşka; her sabah kalktığınızda yeni bir olayla, yeni bir heyecanla, yeni sürprizlerle karşılaşıyorsunuz, rengarenk bir yaşam sürüyorsunuz”. Gerçekten dediklerine katılıyorum. Gerçi yaşadığımız coğrafya bu tür olaylara gebe…Örneğin; üç tane tek Tanrı’lı dinin ortaya çıktığı, dünyanın en önemli kara ve deniz ulaşımının yoğun olduğu, dünyanın en zengin petrol kaynaklarına sahip ve yine dünyanın zengin su kaynaklarıyla verimli topraklarına sahip olduğu bir bölge… Ayrıca dünyanın ilk medeniyetlerin doğduğu bir coğrafya… Tarihte Hristiyanların yıllarca bu bölgede egemenlik kurmak için Müslümanlara Haçlı ordularıyla saldırdıkları bir alan… Tehlike yalnız batıdan gelmemiş. Tüm Anadolu’yu tarumar eden Moğolları da unutmayalım. Demek istiyorum ki, böyle bir coğrafyada yaşayan insanların da agresif olmaları doğalmış gibi geliyor. Artık günümüz dünyasında insanlar coğrafyadan etkilenme aşamasını çoktan aştılar. Maalesef, Türkiye anlaşılan bu sancıları bir müddet yaşayacak gibi görünüyor.

      Neden yazıya bu şekilde giriş yaptık. Son zamanlarda yaşananlara bakarsak daha iyi anlamış oluruz. Gazze’de her gün TV’lerde, gazetelerde yanmış yakılmış çocuk, kadın, genç, yaşlı insanları görüyoruz. Şiddetin kol gezdiği bu dünya her akşam odamıza kadar giriyor. Bu sahnelerin insan psikolojisini ne hale getirdiğini yaşanan olaylardan görüyoruz. Ayrıca 40 yıldır süren ve hala devam eden PKK terörü ve Fetö’nün yarattığı darbe ortamı sonucunda yaşanan travmalar toplumu gerilmiş yay haline sokuverdi. En küçük bir tartışmanın sonu trafikte olsun, pazarda olsun, ailede olsun önce sözlü şiddetle başlıyor, daha sonra fiziki şiddete dönüşüyor. Bu şiddetten hayvanlar da zarar görüyor.

     Son olarak Filistin Cumhurbaşkanı Mahmut Abbas’ın TBMM’de konuşması sırasında tüm partililerce alkışlanması ve saygı gösterilmesi meclisimize itibar kazandırdı. ABD’de katiller alkışlanırken bizde mağdurlar alkışlandı. Batıyla aramızdaki en büyük fark bu olsa gerek…

      İşte bu olumlu sahneden birkaç gün sonra TİP’li milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında verilen önergeyle konuşmaların yapıldığı sırada kürsüye gelen TİP’li milletvekili Ahmet Şık, AK Parti sıralarına dönerek şerefsiz, haysiyetsiz, utanmaz ve en büyük terör örgütü sizsiniz diyerek ağız dolusu hakaretler yapmaya başladı. Meclis gerildi milletvekilleri ayaklandı. İçlerinden İzmir Milletvekili Alpay Özalan kürsüdeki Şık’a müdahale edince ortalık savaş alanına dönüştü. Yumruklar, tekmeler küfürler yağmur gibi yağmaya başladı. Önce neden ne olursa olsun şiddet mazur gösterilemez. Yıllarca şiddete karşı çıkmayanlar bakıyorum şiddet düşmanı kesilmişler. Beyler! Şiddete karşı çıkılmadığı sürece o şiddet bir gün sana da bulaşır. 

       Fiziki şiddeti kınayalım en sert şekilde ama sözlü şiddeti de görmezden gelmeyelim. Burada meclisi yöneten Bozdağ’a da bir çift sözüm var. Meclis kürsüsünden fikirler, görüşler açıklanır. Adam göz göre göre küfrediyor. Uyarmana rağmen küfre devam ediyor, kapat mikrofonu olaylar başlamadan oturuma ara ver. Şık’ın niyeti açıkça belli, daha önceki davranışları ortada, görevi kaos çıkarmak. TİP’li milletvekillerinin daha önceki oturumlarda yaptıkları açık, amaçları ülkenin sorunlarını çözmek yerine toplumda kaos, kriz çıkartmak, anlaşılan verilen görevleri yerine getiriyorlar.

      Gelelim Alpay Özalan’a; sen müdahalenle ne kazandın, aslında Ahmet Şık konuşmasıyla AK Parti’ye yararlı bir iş yapıyordu. Biraz sakin, biraz daha itidalli davransaydın Ahmet Şık ve muhalefet daha zor durumda kalacaktı. Senin sayende adamları zor durumdan çıkarmış oldun. Ahmet Şık sözlü şiddetle başladı, Alpay Özalan fiziki şiddetle devam etti. Her ne olursa olsun. Fiziki şiddet mazur gösterilemez. Şu da unutulmasın sözlü şiddetin en son gideceği yer fiziki şiddettir. Umarım bir daha yaşanmaz.

       KILÇDAROĞLU VATAN HAİNİYMİŞ

       Son olarak sözlü şiddet Kılıçdaroğlu’yla, gazeteci kılıklı Fatih Altaylı arasında yaşandı. Yine yıllarca muhafazakar, dindar, mütedeyyin insanlara küfrederek seküler kesimden alkış alan Altaylı, hızını alamayıp Kılıçdaroğlu’na vatan haini, AK Parti ajanı diyerek saldırınca, Kılıçdaroğlu’da açtı ağzını yumdu yüzünü demediğini bırakmadı. Derler ya kavgada söylenmez. Altaylı’nın gelmiş geçmiş tüm günahlarını ortaya çıkarıverdi. Gerçi bilinen şeyler değildi. İşin ilginç olan yanı 13 yıl CHP Genel Başkanlığı yapmış bir lidere CHP’lilerin tamamı sahip çıkması gerekirken bazıları kulakların üstüne yatıp, içlerinden Altaylı’yı alkışladıklarını zannediyorum.

    Yıllarca Altaylı’nın yazısının alt kısmında; “Biz ne zaman adam oluruz” diye bir kutucuğu vardı. Kılıçdaroğlu çok güzel cevap vermiş. “Merkepler Adam Olur, Sen Adam Olmazsın” Kalın Sağlıcakla.