Mehmet AKBACAK

Tarih: 19.11.2024 14:27

NORMALLEŞMEK İÇİN KAÇ FIRIN EKMEK YİYECEĞİZ!

Facebook Twitter Linked-in

NORMALLEŞMEK İÇİN KAÇ FIRIN EKMEK YİYECEĞİZ!

       Yerel seçimlerin ardından ‘normalleşme, yumuşama’ söylemlerinin ömrü çok kısa sürdü. Yeni seçilen CHP Genel Başkanı Özgür Özel linç edildi adeta. Bir süre sonra o da yumuşama politikasından vazgeçti. Bugüne kadar 100 yıldan bu yana uygulanan sertlik politikası bizi nereye getirdi. Kutuplaşan, ayrımcı ve çatışmacı bir toplum yaratıldı. Yine aynı politikaya devam edersek sonumuz, Allah korusun dilim varmıyor ama tam bir felakete doğru hızla sürükleniyoruz. Çok şükür Cumhur İttifakı’nın iki lideri bu gidişe izin vermeyeceklerdir.

      MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK’yı lağvetmesi karşılığında Öcalan’ın ‘Umut Hakkı’ndan yararlanabilmesi için yasal mevzuatların kısa sürede yapılacağını duyurması toplumun geniş kesiminden destek gördü. Buna karşılık ‘önderimiz’ Öcalan diyen Kandil Baronlarıyla DEM’li yöneticiler paniğe kapıldılar. Ellerindeki en önemli argümanlarını kaybetme tehlikesini gördükleri için var güçleriyle karşı çıktılar. Bununla PKK’nın ne Kürtlerle ve ne de Öcalan’la bir sorunları olmadığı açıkça ortaya çıkmış oldu. Varsa yoksa İsrail destekli ABD uydusu olacak bir devlete sahip olup maşalık görevlerini sürdürsünler. Ondan sonra da vay efendim, demokrasi nerde, özgürlük nerde, barış nerde kavramlarını paravan olarak kullanarak ABD şemsiyesi altında Türkiye aleyhtarlığına devam…

       Esenyurt, Mardin, Batman, Hasankeyf belediyelerine Kayyım atanması karşısında ortalığı karıştırmak isteseler de başarıya ulaşamadılar. Neymiş seçmenin iradesi söz konusuymuş. Hangi seçmen terör örgütüne destek verin diye oy veriyor. CHP’den başkan seçilmesinin ana nedeni de Kayyım olayından dolayı CHP’yi tam anlamıyla DEM’lemek  Kandil’in politikasıydı. CHP yönetimi birkaç oy kazanayım derken kendi değerlerini paramparça ettiğinin farkında değiller. Gerçi bazı belediye başkanları ve Atatürkçü partililer olayın farkındalar, bırakın desteklemeyi cepheden karşı çıkıyorlar.

       Son günlerde cinayet haberlerini de gölgede bırakan Teğmenler olayına bakalım. Temmuz ayında kaldırılan yemin metnini tekrar okumak isteyen teğmenler komutanlarına isteklerini bildirmişler, komutanları da kabul etmemiş. Buna rağmen yemin töreninden sonra korsan gösteri yaparak eski metni 250-300 kişilik bir grup okuyor. Sonunda da ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ sloganını atıyorlar. Tam bir disiplinsizlik yaşanıyor. Teğmenlere soruşturma açılıp ceza verilmesi aşamasında bazıları devreye girip; ‘Kimin askeriyiz diyecekler, Mustafa Kemal’den niye rahatsız oluyorsunuz, siz zaten Cumhuriyet düşmanısınız’ gibi abuk sabuklarla olayı sulandırmaya çalışarak mevzuyu başka kanallara akıtmak niyetindeler. O zaman bu beylere şunu hatırlatalım. ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz sloganı atanlara, siz ancak Mustafa Kemal’in itlerisiniz’ diyen DEM’li milletvekiline birkaç oy uğruna ağzını açmayanlar nasıl da aslan kesiliyorlar, sizi gidi pazarlamacılar sizi… 

      Soruyorsun bu konsere bu kadar para verilir mi? Adam cevap veriyor. ‘ Biz bu konserleri 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim günleri yaptığımız için sizler Cumhuriyete karşı olduğunuzdan dolayı bizi karalamaya çalışıyorsunuz’ diyerek yapılan yolsuzluğu sözde örtüyor. Artık bu örtü dar geliyor. Ayaklarınız ve popunuz açıktan sırıtıyor.

    1960’dan bu yana 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta yapılan darbelerin ana teması ‘Atatürk Milliyetçisi’ olduklarını, hatta 15 Temmuz’da YURTTA SULH CİHANDA SULH kavramını kullanarak darbeciler Atatürk’ü kalkan olarak kullanmışlardır. Yetti artık bırakın toplumun en geniş kesiminin değer olarak kabul ettiği tarihsel kişiyi kendi çıkarlarınız için kullanmayın, kullananlara da karşı çıkalım.

     Normalleşmenin önündeki engellerden birisi de Laiklik’tir. Bırakın artık insanların dini inançlarıyla oynamayı, kim niye inanırsa inanır. Buna karşılık bir zamanlar laiklik adına yapılan hukuksuzlukları temcit pilavı gibi ısıtıp, ısıtıp gündeme getirip kısır tartışma ortamı yaratmanın da topluma yararı yoktur. İç cepheyi kuvvetlendirelim diye başta Erdoğan ve Bahçeli uğraşsın dursun, sen aşağıda surlar da gedik aç olacak iş mi?. Anlaşıldı biz normalleşecez de ama kaç fırın ekmek yiyeceğiz orası belli değil. Kalın Sağlıcakla.

     


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —