Mehmet AKBACAK


GÖÇMEN DÜŞMANLIĞI YAPANLAR ATEŞLE OYNUYORLAR!

2011 yılında başlayan Arap Baharı adı verilen Küresel Güçler’in Ortadoğu’da başlattıkları operasyonlar sonucunda Arap ülkelerinde başlayan ayaklanmalar, yönetimlerin birbiri ardına domino taşları misali yıkılıp gitmeleri Ortadoğu’da kaos, darbeler ve iç savaşlara yol açtı.


GÖÇMEN DÜŞMANLIĞI YAPANLAR ATEŞLE OYNUYORLAR!

2011 yılında başlayan Arap Baharı adı verilen Küresel Güçler’in Ortadoğu’da başlattıkları operasyonlar sonucunda Arap ülkelerinde başlayan ayaklanmalar, yönetimlerin birbiri ardına domino taşları misali yıkılıp gitmeleri Ortadoğu’da kaos, darbeler ve iç savaşlara yol açtı.

Suriye bu hengamede kendini korumaya çalışırken ABD’nin baskıları sonucu iç savaş meydana geldi. İç savaş öncesi Türkiye-Suriye arasında bahar havası yaşanırken ABD-Rusya, İran ve diğer Arap ülkelerinin kendi çıkarlarının korunması, Türkiye’nin bölgede önemli bir güç haline gelmesin istemeyenler iç savaşın yol açtığı milyonlarca göçmenin başta Türkiye olmak üzere diğer komşu ülkelere göç ettiler. Türkiye haliyle göçmenlere kapılarını

açmak zorunda kalınca Suriye ile köprüler atılmış oldu.

Bugün ülkemizde 3,5 milyona yakın Suriye’li göçmen yaşamakta. Aynı zamanda ülkemizde Arap kökenli vatandaşlarımızda yaşamakta...Olayın başından bu yana bazı siyasi yapılar ‘Göçmen’ düşmanlığını genel politikaları haline getirdiler. Ana Muhalefet Partisi son zamanlarda bu konudaki sertlik politikasını bıraksa da tutumlarını pek fazla değiştirmediler. Türkiye’yi sorumlu tutarken ne Esed’e, ne ABD’ye ve Rusya’ya tek kelime etmediler.

Zafer Partisi ırkçı faşist söylemleriyle %5 oy alırken, Bolu’da, Afyonkarahisar’da yapılan yerel seçimlerde CHP adaylarının göçmen karşıtı şoven, ırkçı, politikalarıyla başarılı oldular. Dünya genelinde Göçmen karşıtlarına karşı mücadele veren ‘Sol’ maalesef bizim ülkede ırkçılarla ittifak yaptılar.

Yıllarca göçmen karşıtı politikalarla kitleleri zehirleyen muhalefet bazı yerlerde yaşanan münferit zabıta olaylarınında üzerine benzin dökerek siyasi rant elde etmeye çalıştılar.

Maalesef Pazar günü Kayseri’de Suriye uyruklu olduğu açıklanan bir kişi yine Suriye’li küçük kız çocuğunu istismar ederken yakalanması sonucu örgütlü gurubun kışkırtmasıyla toplanan vatandaşlar Suriyelilere ait olan işyerlerini, evleri, arabaları yakarak, yıkarak tahrip etmişler. Sosyal medyada kışkırtıcı ırkçı paylaşımlar yapan ve olaylarda provakatörlük yapan 67 kişi gözaltına alınmış. Kız çocuğu ve ailesi devletin korumasında altında güvencede tutulmakta. Burası bir hukuk devletidir. Aklına esen hem yargıç, hem savcı olamaz. Bu harekete kalkışanların öncüleri piyonlardır ve beşinci kol faaliyeti içindedirler.

Türkiye’de bunlar yaşanırken Suriye’nin kuzeyinde Halep’e bağlı Mare kasabasında Türkiye’den gelen TIR’lar yakılmaya başlandı. Mare’deki bir karakoldaki Türk Bayrağı indirildi. Türklerin can güvenliği tehlike altında.

Hem Türkiye’de Suriye’li düşmanlığı yapılırken, hem de K.Suriye’de Türkiye düşmanlığının yapılması raslantı mı acaba?

Son günlerde Suriye’den gelen görüşme taleplerine Türkiye’nin olumlu cevap vermesi anlaşılan birilerini rahatsız etti. İçerde dün Esed’e şunu diyordun, bunu diyordun gibi, yakınlaşma ve sorunları çözme konusunda adımların atılması başta İsrail, ABD, PKK, FETÖ olmak üzere muhalefetin radikal unsurlarını bayağı rahatsız etmiş. Bu tip provokasyanlar bu saatten sonra işe yaramaz ama yine de dikkatli olmalıyız. Astana’da Esed’in Erdoğan’la konuşmasını engellemek için

yapılan hesapları da unutmayalım. Kalın Sağlıcakla.