DONALD TRUMP’UN KAZANMASINA ÜZÜLENLER VE CHP’DE YAŞANANLAR!
ABD’de 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerini Trump büyük bir farkla kazandı. 2020 yılından bu yana Trump’ın; tutuklanması, kelepçe takılması, yolsuzluk ve aklınıza ne gelirse yapılmayan kalmadı. Artık bu çukurdan çıkamaz diyenlerin aksine, Trump yılmadı, çalıştı çabaladı çukurdan çıktığı gibi dünyanın zirvesine oturdu. Gerçi ABD’nin emperyal politikasında köklü değişikliklerin olması beklenemez ama yine de uygulamada yapılan nüanslar bir çok yeni politikaların doğmasına yol açacaktır. Örneğin Rusya- Ukrayna savaşına son verilmesi, Gazze’de ateşkesin sağlanması, Irak ve Suriye’den askerlerini geri çekmesine yönelik adımlar hem dünyada ve hem de bölgemizde olumlu etkilere neden olacaktır. Bu adımlar atılırsa bir takım sorunların çözülmesi konusunda Türkiye’de rahatlayacaktır.
Bundan dolayı Trump seçilir seçilmez Erdoğan- Trump arasında daha doğrusu ABD-Türkiye arasında yaşanan olumsuzluklar gündeme getirilerek oluşan bu sıcak havayı zehirlemeye başladılar. Başta Fetö terör örgütüyle, PYD, PKK terör örgütleri sahnede yerlerini almaya başladılar. Halbuki ne Trump eski Trump ne de Türkiye eski Türkiye olmadığını yakın zamanda göreceklerdir. Artık Türkiye dış politikasını yerli yerine oturtmuştur. Bizimle birlikte çalışmaya başlayan ülkeler bunu hesaba katmak zorundadırlar. Bakalım göreceğiz.
KAYYUM, DEMLEŞEN CHP’DE YAŞANAN KRİZLER!
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK terör örgütüyle ilişkisi olduğu iddiasıyla görevine son verilip, yerine kayyum atanması karşısında başta DEM’de ve CHP’de,Bahçeli’nin yarattığı şokun etkisi sürerken, birde kayyum olayı tuz biber ekti. İlk tepki DEM ve İmamoğlu’ndan geldi. DEM’liler ve İmamoğlu partililere seslenerek olayı protesto etmek için toplanmaya çağırdılar. Bilhassa CHP tabanı başta olmak üzere 3 büyük şehir belediye başkanıyla beraber 45 belediye başkanı bu çağrıya katılmadılar. Yapılan anketlerde de CHP tabanının büyük bir kısmı Kayyum olayına destek vermediler. Daha doğrusu CHP’nin PKK’nın siyasi temsilcisi DEM’le bütünleşmesine karşı çıkıyor. Kayyum olayından sonra İmamoğlu’nun parti lideri gibi ortaya çıkıp, Cumhurbaşkanı adaylığı için fırsat yakalamış havası vermesi hem Özel’i hem de Mansur Yavaş’ı rahatsız etti. Yavaş’ın DEM’lilerle ortak mitinge katılmaması sorunu daha da büyüttü. Kılıçdaroğlu’nun kurultay için imza toplamaya kalkışması CHP’de yaşanan krizi derinleştirdi. Bugün CHP’de 4 başlılık söz konusu; 1- Özgür Özel, 2-İmamoğlu,3-Kılıçdaroğlu,4- Mansur Yavaş
Atatürk’ün partisiyiz diyenler Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılan bazı uygulamalara küfredenlerle kol kola girmelerini gerçek CHP’li Atatürk’çülere nasıl izah edecekler bakalım göreceğiz.
Bahçeli’nin ikinci kez Öcalan çağrısına tepki gösterenlere bir çift sözüm var. Bu konuda önerilerinizi açıkça söyleyiniz. Meseleyi Öcalan’ın meclise gelip konuşması değil, esas mesele Öcalan’nın PKK’nın silah bırakması ve örgütün lağvedilmesidir. Buna ne diyorsunuz bunu açıklayın. Gerisi teferruattır. Tekrar ediyorum. Bahçeli’nin çıkışı gerçek bir devrimdir. Bu tür çıkışları ancak liderler yapabilir. Yoksa delege oyunlarıyla partinin başına geçmekle lider olunmaz. Kalın Sağlıcakla.