1990’lardan itibaren devlet PKK sorununu çözmek için birkaç defa girişimde bulunmasına karşı, hem içerdeki şiddet yanlıları ve hem de PKK’yı kontrol eden emperyal devletlerin müdahaleleri sonucu çözüm akamete uğradı. Bilhassa 2015’de çözüme çok yaklaşmışken Rojava’da oluşturulan sözde özerk yönetim PKK içindeki şahin kanadın iştahını artırdı.
2015’de PKK’nın masayı devirmesiyle akamete uğrayan görüşmeler 10 yıl sonra Devlet Bahçeli’nin cesur çıkışıyla yeniden görüşmelere başlandı. İlk zamanlar milliyetçileri şaşkına çevirse de Bahçeli’nin iknasıyla olaya sahip çıktılar. Irkçı, faşistlere sanki gün doğmuş gibi MHP’ye DEM’e saldırdılar. Gerçi DEM’in içindeki bazı unsurlar Kürtleri oyalamak amaçlanıyor tezini ileri sürerken, başta Ana Muhalefet olmak üzere bazı siyasi partiler de Erdoğan’ın tekrar başkan olabilmesi için yaptığı manevra olarak nitelendirdiler. Mecliste kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kurularak işin ciddiyetini geç de olsalar kavramak zorunda kaldılar. İmralı’yla görüşen heyetin katkıları ve 27 Şubat’ta Öcalan’ın açıklamaları çözüm sürecini hızlandırdı. Geçen günlerde PKK Türkiye’den çekildiğini açıkladı. Basın açıklaması yapan Sabri Ok (20 yıl hapis yatmış) bir gazetecinin “Devlet bu süreçte beklediğiniz adımları atmaz ve süreç bozulursa ne yaparsınız” sorusuna “hem gerçekçi olmalı hem de olumlu düşünmeliyiz. Beklentimiz bu tarihi adımda herkesin üzerine düşen sorumluluğu istenildiği gibi yerine getirmesidir”. Olumlu düşünmeliyiz diye cevap verdi. Soruyu soran gazeteci bu cevaptan pek memnun olmadı. Gerçi Diyarbakır’da ve Meclisteki olumsuz eylemler kamuoyundan tepki topladı. Devlet de üzerine fazla gitmeyerek çözüm sürecini baltalamak isteyenlere fırsat vermedi.
DEM Partisi Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ise “Eski düzenin koruyucuları, statükonun saikleri, çatışmadan beslenenler bu süreci provoke edebilir ama biz barıştan asla vazgeçmeyiz” diyerek bazılarını hüsrana uğrattı. Dünya yeniden şekilleniyor, sorunların barış içinde çözülmesi dünya devletlerinin de çıkarına, gerçi bu akşamdan sabaha oluşacak bir durum değilse de hedef belirlendi. Bilhassa bölgemiz için hayatiyeti olan bir çalışma, gerçi terör devleti İsrail hala savaşa devam etmeye çalışıyor. Artık dünya kamuoyunun gücüyle ve çözüme imza atan devletlerin baskısıyla eski gücünü koruyamayacak. Eninde sonunda İsrail’li siyasiler savaş suçlusu olarak yargılanacaklardır.
İMAMOĞLU CASUSLUKTAN TUTUKLANDI
Hüseyin Gün adlı kişi sorgusunda İngiliz istihbaratına çalıştığını kabul etmesi etkin pişmanlıktan yararlanmak istemesi ile verdiği bilgiler ışığında Ekrem İmamoğlu, TELE1 Televizyon yönetmeni Merdan Yanardağ ve İmamoğlu’nun danışmanı ve kampanya direktörü Necati Özkan hakkında soruşturma başlatıldı. Tutuklama kararı ‘Siyasi Casusluk’ suçlaması. Önemli ciddi suçlamaların olduğu söyleniyor. Yargı ne karar verecek bekleyelim.
Kalın Sağlıcakla!


