ASLINDA UYKUSU KAÇAN İMAMOĞLU’NUN KENDİSİ!
2019’dan bu yana İmamoğlu’nu takip etmekteyim. Siyaset dünyasını da 50 yıldır takip etmeye çalışıyorum. Rahmetli İnönü’den tut, Bölükbaşı’ya, Demirel’den Ecevit’e, Erbakan’a, Alpaslan Türkeş’e, Mehmet Ali Aybar’dan, Behice Boran’a kadar kendi dönemlerinde kitlelerin umudu olmuş ve konuştukları zaman yüzbinlerce insanı ayağa kaldıran bu insanları dinleme şansına sahip oldum. Konuştukları zaman söylediklerinin maddi temelleri olan gerçekçi yanları ağır basan kişilerdi. Kılıçdaroğlu’nu da unutmak olur mu?. Türk siyasi tarihinin renkli simalarından birisiydi. Konuşmalarından mizahçılar çok yararlanıyorlardı. Hala varlığını az da olsa duyurmaya çalışmakta. “Ben Buradayım, Geliyor Gelmekte Olan, Sırtımdaki Hançerler” gibi sözleri hala gündemdeki yerini koruyor. Unutmayalım ve hakkını yemeyelim, ne kadar birbirine benzemez varsa bir araya getirip %48 puana ve yerel seçimlerde 1.parti çıkmasında büyük emeği vardır. Kılıçdaroğlu, şaibeli kurultayda ( Bunu CHP’liler söylüyor) yenildikten sonra CHP tarihinde ilk defa iki başlı genel başkanlık yaşıyor. Bir yanda Özgür Özel parti başkanı, diğer yanda İmamoğlu partinin lideri konumunda. Böyle olunca; 2019’dan beri gözünü cumhurbaşkanlığına diken İmamoğlu belediye başkanlığı görevini bir yana bırakıp varını yoğunu aday olup olmamaya odaklandı. Yine tarihte ilk defa tek kişinin katıldığı sözde önseçim yapılmakta, gerçi Mansur Yavaş’ın dediği gibi “seçimlere 3-4 yıl varken şimdiden adaylık konusunu gündeme getirmenin bir anlamı yok, biz işimize bakalım” demesi İmamoğlu’nu çıldırtıyor. İzmir kapalı salon toplantısında Erdoğan’a yönelik hakarete varan sözlerle birlikte “Sandıktan korkuyor, milletten korkuyor, uykularını kaçıracağız, demokrasi devrimi yapıyoruz” gibi tahrik edici söylemlere başvurması aslında bilinç altında korkusunu gizlemeye çalışıyor. Korkusu bir tane değil ki; hakkında hakaret davalarından tut, ihaleye yolsuzlukla devam eden, üstüne üstelik geçen yazımda değindiğim usulsüz diploma davası söz konusu..Bakınız diploma konusundaki soruya nasıl cevap veriyor.” Benim üniversitedeki arkadaşlarımla miting yapabilirim. Başkası tavla oynayacak arkadaş bulamaz”. Bu mu cevap, yine başka bir soruya da “hoş değil” diye cevap veriyor. Erdoğan’a saldırmasının ana nedeni Erdoğan’ın onu muhatap alması ve ona saldırarak Mansur Yavaş’ı devre dışı bırakmak. Neden ön seçim; (Temayül yoklaması denir buna) çünkü aday adaylığını elde ederse CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak önemli bir mevzi kazanmış olacak, eli daha güçlü olacak, diye düşünüyor. Seçimlere en az 3 yıl varken söylemini en üst perdeden yaparsa ilerde bu söylem nereye varır bilinmez. Halbuki madem aday olacaksın tüm toplumu kucaklayıcı, barışçı ve çözüm üreten projelerle insanlara pozitif mesajlar vermelisin. Yoksa kavgacı, intikamcı ve kör döğüşü gibi yaklaşımlarla bir yere varamazsın. Son olarak İmamoğlu’ndan PKK terörün bitirilmesi hakkında bir çift söz işittiniz mi? İşitemezsiniz, çünkü yerel seçimlerde Kent Uzlaşısı adı verilen PKK uzantılarıyla yapılan ittifak varken ne söylesin. Daha ne olacağını bilmeden tavır alamaz. Tam bir müteahhit zihniyeti! Şimdi bas bas bağırıyor iktidar CHP belediyelerine savaş açıyor diye! Hem parti içinden ve hem de iktidardan bu adamlara belediyelerde görev vermeyin diye uyardılar. Ama mesele seçimi kazansında ne olursa olsun. Kazın Ayağı Öyle Değil! Kalın Sağlıcakla
