Mehmet AKBACAK


ANALAR SARILMAYA KARAR VERDİYSE?

TARİHÇİ METE TUNÇAY VEFAT ETTİ


ANALAR SARILMAYA KARAR VERDİYSE?

    1984’den beri başlayan terör olayları içerde bitme noktasına gelmiştir. Suriye’de Esad diktatörlüğünün yıkılmasıyla yeni Suriye yönetiminin işbaşına gelmesiyle yeni rejimin kurulma çalışmaları başlamıştır.

     9.Mart.2025 yapılan andlaşmayla Suriye’deki grupların mutabık olduğu yeni bir andlaşma imzalandı. Ülkede tek bir ordu olacak, gruplar demokratik bir seçimle ve anayasal vatandaşlık kavramı üzerinden yönetimde söz sahibi olacaklardı. Fakat İsrail ve ABD’nin müdahaleleri yüzünden SDG yan çizmeye başladı. En son Dışişleri Bakanı’mız Hakan Fidan “sabrımızın sonuna geliyoruz, biz enayi değiliz” diye Türkiye’nin kararını açıkladı. Ciddi ve kararlı bir açıklamaydı, ayrıca SDG’ye karşı bir operasyonun habercisiydi. Oysa Türkiye ‘ Terörsüz Türkiye’ diye adlandırdığı yalnız içerde değil, tüm bölgede terörün sona ermesini amaçlayan 100 yıllık inkarı ortadan kaldıran bir politikayı devreye soktu. Geçmiş yazılarda da konuya değinmiştim. Artık ya teröre evet diyeceksin, ya da terörün sona ermesi için elini taşın altına koyacaksın. İYİ Parti dışında mecliste bulunan tüm partiler TBMM’de kurulan Milli Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu’na katılma kararı aldılar. Bu oluşumla meclis uzun yıllardan beri özlediğimiz birlikteliği sağladı.

     Son olarak komisyon Cumartesi Anneleri ve Barış Annelerini dinledi. Konuşmacılar anlatırken; katılanlar duygusal anlar yaşadılar. Sonunda; “Çocuklarımızı değil, silahlarımızı toprağa gömelim. Asker anaları, gerilla anaları birbirimize sarılalım” diyerek son noktayı koydular. Erdoğan’ın tek hedefi de analar ağlamasın diye yola çıkmıştı. Analar sarılmaya karar verdiyse bu sorunu çözülmüş sayalım.

      Türkiye içerde barışı tesis etmeye çalışırken, bölgede de barışın gerçekleşmesine  katkı vermeye çalışıyor. Zaten bölgede barış ve huzur sağlanmazsa içerde rahat edemeyiz. Nedense ülkede öyle yabansıl gruplar ve kişiler var ki; her olumlu adım atılırken rahatsız oluyorlar. Mecliste kurulan komisyon çalışmalarına yeni başlarken, kalkıyor birisi bu komisyon boşa kurulmuştur, hiçbir şey yapamaz diye ahkam kesiyor. Buna karşılık Ana Muhalefet lideri ne zaman ağzını açsa İmamoğlu diyor başka bir şey demiyor. En sonunda İmamoğlu’da aday olamayacağına kanaat getirmiş ki; “ben aday olamazsam” diye başlıyor konuşmalarına ama Özgür Özel aynı telden devam ediyor. Ne yapsın Özel; partisi 40 yamalı bohça olmuş. Bir tarafını tutsa, öbür tarafı elinde kalıyor. En son Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve üç belediye başkanının istifası CHP’de bomba tesiri yaptı. İlk defa uzun yıllar CHP’de milletvekilliği, 4. Dönem belediye başkanlığı yapmış başarılı bir siyasetçinin istifasını korktu da AK Parti’ye geçti diyerek savuşturamazsınız. Son yaptığı açıklamalara bakacak olursak 6 milyar dolarlık bir rant kavgasının olduğunu görmekteyiz. Zamanla daha nice açıklamalarla kamuoyu aydınlanacaktır

        TARİHÇİ METE TUNÇAY VEFAT ETTİ

  Siyaset bilimci ve tarihçi Prof.Dr. Mete Tunçay hayatını kaybetti. Osmanlı ve Türkiye’deki sol hareketlerin tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınmıştır. Resmi tarihin gerçek dışı olaylarını ortaya çıkartan en önemli entelektüellerden biridir. Bu yüzden 12 Eylül’den sonra faşist cunta yönetimi tarafından üniversiteden atılmıştır. Bugünlerde en büyük tarihçi olarak piyasada boy gösteren isminin başında Prof.olan zat cuntacıların karşısında el pençe duruyordu. Öğrencisi olduğu için doktora tezi kabul edilmeyen Prof.Dr. Cemil Koçak hocamız, hocasının izinde yürümeye devam ediyor. Gerçek tarihçiler sayesinde dünü çok net öğrenebiliyoruz. Mete hocama Allah’tan rahmet diliyorum.Kalın Sağlıcakla.