1/5
TÜRK, KÜRT BİRLİĞİNDEN KORKANLAR!
Devlet Bahçeli’nin meclis grubunda konuşmasından sonra tüm siyasi partilerde ve STK’larda yaşanan belirsizlikler zamanla netleşmeye başladı. İşin içinde AK Parti ve MHP olduğu için oralarda sıkıntı yoktu. CHP’de ise geçmişteki negatif yaklaşım yerine pozitif olmakla beraber şehit aileleri üzerinden ne olur ne olmaz yaklaşımı vardı. DEM’de ise birkaç farklı yaklaşım söz konusu.. Buna karşılık İYİ Parti, Zafer ve Anahtar Partisi cepheden karşı çıktılar. İşin ilginç yanı DEM içersindeki bir klik ile Kandil’dekiler de karşı çıktılar. Haklarını yemeyelim. Deva, Gelecek, Saadet Partisi’de olumlu yaklaştılar. Hatta Davutoğlu sanki hükümet üyesiymiş gibi yaklaşımları dikkat çekiciydi. YRP’si netleşmiş değildi.
İsterseniz PKK’nın silah bırakması ve kendini tasfiye etmesini amaçlayan
2/5
görüşmelere karşı çıkanların gerekçelerine bir bakalım.
*Erdoğan tekrar başkan seçilebilmek için bu hareketi başlattı.
* Anayasayı değiştirmek için DEM’in oylarına ihtiyacı olduğu için.
*ABD istediği için.
* Bu süreç Türkiye’yi kaosa sürükleyecek ve bölünmeye götürecek.
* Bu girişimler Kürt halkına ihanettir.( DEM’den bir klik) Tam tersine ırkçı Türk faşistlerde aynı şeyi söylüyor.
* CHP başta olmak üzere bir kesim de karşı çıkmamakla beraber şehit ve gazi ailelerinin duyarlı yaklaşımlarını gerekçe göstererek çekimser yaklaşıyorlar.
Bütün bu yaşananlara bakarak toplumun %60’ı bu süreci destekliyor. Bu süreç aynı
3/5
zamanda bir turnusol kağıdı gibi kimin nerede durduğunu açığa çıkartıyor. Bu yüzden İYİ Parti’de, GP’sinde, Deva ve YRP’de istifalar bunun en açık göstergesi. Bir iki hafta içinde durum daha da netleşecek. Aslında Erdoğan Rize konuşmasında tavrını netleştirdi. “PKK silahlarını ya gömecek, ya da silahlarıyla gömülecek”. Şart mart söz konusu değil. Müzakereler mecliste konuşulacak, mecliste karar verilecek. Haydi hayırlısı.
ESAD’ÇILAR HALA RÜYADALAR
8 Aralık’tan bu yana bir aya yakın zaman geçti. Bu kısa sürede Suriye’de diplomasi trafiği bir hayli yoğun. Başta Türkiye olmak üzere Almanya ve Fransa yetkilileri Suriye’de önemli görüşmelerde bulundular. ABD’liler de görüşmek istiyorlar. Ahmet El Şara yaptığı açıklamada; “ Suriye’de bir yıl içinde devrimin etkisini görülecek. 3 yıl içinde anayasa yapılacak, 4 yıl sonra da seçim yapılacak”dedi.
4/5
Vay efendim diktatörlük devam ediyor. Demokrasi gelmeden bitti gibi açıklamalar gırla gidiyor. Hala Suriye’de yaşananları anlamak istemiyorlar. Neymiş efendim; ‘daha belli değilmiş, Esad geri dönebilirmiş, Esad diktatörmüş ama gelecekte Esad dönemini ararmışız. Kaos artarmış, bundan en çok Türkiye zarar görürmüş’ gibi kafa karıştırmaya devam ediyorlar. Boşuna hayal kurmayın. Ne demişler. Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye.
IRKÇI, FAŞİSTLİĞİNİ ÖVÜNEREK ANLATIYOR
“ Şecaat arz ederken merd-i kıbti sirkatin söyler” diye bir özdeyiş vardır. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan Suriyelilere neler yaptığını utanmadan sıkılmadan sözde ‘demokrat’ gazeteciye anlatırken yaptıklarını övünerek anlatırken karşıdaki adam sessizce dinliyor. Bakın neler anlatmış. “Suriyelilere ait
5/5
tüm ruhsatları iptal ettim, tüm tabelaları kaldırttım.Bir tane arapça tabela yok. Sularına zam yaptım. Daha sonra da nikah ücretlerine zam yaptım.” Bütün bu yaptıklarının hukuksuz olduğunu bile bile yapmasının nazilerden bir farkının olmadığını da göstermiş oluyor. Bu adam kendini Atatürkçü, demokrat olduğunu iddia ediyor. Tüm yaptıkları aşağılık işlerde ‘Atatürk’ü’ kullanmaktan da geri kalmıyorlar. Bu konuşmayı yerel seçimlerden sonra yapıyor. Aradan 2 yıla yakın zaman geçmiş. Şimdi Adalet Bakanlı’ğı soruşturma açmış. Soruşturma için Suriye devrimini mi beklediniz. Kalın Sağlıcakla.