SİYASET YİNE ‘ERKEKLEŞTİ’!
47 yıl sonra CHP yerel seçimlerde birinci parti oldu. Siyasi analistler aslında CHP kazanmadı, AK Parti kaybetti dediler. Bir yıl önce yapılan milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 6’lı masa denilen muhalefet mecliste çoğunluğu sağlayamadığı gibi Cumhurbaşkanlığı seçimini de kaybetti.
Genel seçimlerden sonra CHP’de Kılıçdaroğlu genel başkanlığı Özgür Özel’e bıraktı. Başta CHP kamuoyu ve genelde diğer seçmenler olayı memnuniyetle karşıladılar. 13 seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu kendiliğinden çekilmeliydi. Bizde bu adet bir türlü oturmadı. Özgür Özel’in ilk demeçlerine baktığımızda çatışmadan uzak, mülayim ve barışçıl yaklaşımlar içeriyordu. Mücadele değil müzakere yapacağım dediği anda başta Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu şürekası ayaklandı. Ne müzakeresi iktidarla mücadele edilir diye Özel’e takoz koymaya başladılar. Erdoğan’la ve Bahçeli’yle Özel’in görüşmeleri, Erdoğan’ın yılar sonra CHP ziyareti kamuoyunda meltem rüzgarlarının esmesine neden oldu. Fakat kavgacı, çatışmacı ve uzlaşmadan yana olmayanlar Özel’i linç etmeye başladılar. İlk zamanlar “bize seçmen emanet oy verdi, erken seçim söz konusu değil” diyen Özel, baskılara dayanamayıp şahinleşmeye başladı. Bir nevi siyaset ‘erkekleşmeye’ başladı. Ardından Kılıçdaroğlu’nun ve İmamoğlu’nun açıklamaları bu yönde devam etti. Kılıçdaroğlu’nun kurmayı olan Tuncay Şahin’in Erdoğan’a karşı edepsiz saldırısı, mecliste kavgaya neden olan Ahmet Şık’ın konuşması havayı gerdi. Üstüne sokak röpartajında AK Partililere ağır ve çirkin hakaretlerde bulunan kişinin Özgür Özel tarafından baştacı edilmesi, tüm yaptığı olumlu yaklaşımları yok etti. Bazıları diyor ki; Özel ne yapsın kendi tabanını ve başkanlığını tahkim etmek için sertleşmek zorunda kaldı. Lider inandıklarının ve söylediklerinin arkasında durursa lider olur, yoksa sıradan biri olmaktan kurtulamaz.
Her sene Erdoğan Harbiye’nin mezun töreninde bulunur, birinci olanlara plaketlerini elleriyle verir. Bu senede törene katıldılar, yeminler edildi, üç tane birinci olan teğmen kızlarımıza plaketlerini verdi. Erdoğan gittikten sonra 100-200 kadar teğmen kılıçlarını çekerek 2016’da kaldırılan yemini ettiler. Sosyal medya karıştı. Teğmenlerin kılıç çekmesini ordu kendine geldi, Mustafa Kemal’in ordusuyuz demek sizi ne rahatsız ediyor derken Özgür Özel “Trikopis’in askeriyiz mi diyecekler” diye yangına körükle gitti. Muhalif medya bu çıkıştan ekmek çıkartır mıyız diye avuçlarını ovuştururken, AK Parti yöneticileri ve medya da bu sloganın 28 Şubat’ı çağrıştıran ve darbecilerin bıkıp usanmadan Mustafa Kemal’i çerez olarak kullanmalarından dolayı olaya yaklaşımları haliyle sert oldu. 980 teğmenin 100-200 bu eski yemini ederken 700’ü aşkın teğmen katılmadı. Şimdi sormayalım mı? Bu 700 teğmen kaldırılan yemini etmediği için bunlar kimin askeri… Arkadaşlar Türk Ordusu Cumhuriyetle kurulmadı, kökü çok eskilere dayanmakta. Bu ordunun komutanları ve liderleri olacaktır, olmuştur da. Hepsine şükranlarımızı ve saygılarımızı sunarız. Ayrıca Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yeri tartışılmaz. Bunu herkes bilsin. Artık Mustafa Kemal üzerinden siyaset yapmaya ve rant elde etmeye son verelim. Hem Mustafa Kemal’in partisiyiz diyeceksiniz, hem de Mustafa Kemal’in itleri diyenlerle ittifak yapacaksınız. PKK sizi tükrüğüyle boğar diyeni İstanbul’da baş köşede ağırlayacaksınız. Sınır dışı harekete terör örgütünün siyasi temsilcisiyle hayır diyeceksiniz. Mavi vatana masal diyeceksiniz. Ondan sonra da Mustafa Kemal’i sahip çıkıyor rolünü oynayacaksınız. Hadi ordan, hadi ordan.
CHP KAYNIYOR
4 Eylül’de başlayan tüzük kurultayı hafta sonu bitecek. Lakin günlerdir CHP’de kılıçlar çekilmiş herkes mevzilenmiş, sırtından vurmayı başarı addenlerin hikayelerini dinleyip okumaktayız. 2028’deki seçimlere kadar neler yaşayacağız neler şimdiden başladılar bile. Neymiş Çankaya’da usulsüz ihaleleri kendileri açıklıyor. Hani Temel’in Almanya’da ters yola giriş hikayesi vardı ya.. Ne Çankaya’da her yerde usulsüz ihaleler yapılıyor. Az kaldı, bir sürü yolsuzluğu kendileri açıklayacaklar. Boğaz’daki kaçak villa bakanlık tarafından yıkıldı. Çok uyanık gazeteci kadın “İBB görmemiş olabilr” diyor, gözümüzün içine baka baka. Birde üstelik İmamoğlu’na akıl veriyor. AKP’ye koz vermeyin diye. Hani bunlar 3-5 ağaç için ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Bunların alayı iki yüzlü riyakarlar.
İMAMOĞLU HARAKİRİ YAPIYOR
Kurultay yaklaşırken Kılıçdaroğlu ve Özel’in gölgesinde kalmaktan korkan İmamoğlu bayağı ‘erkekçe’ bir demeç verdi. “ İstinaf Mahkemesi ceza verirse, karar Yargıtay’a gitmeden millet ayağa kalkar iktidar yıkılır”diye darbe şüphesi uyandıran açıklamasından sonra birisi uyardı galiba seçimle gider diye ilave yaptı. Erken seçime kim karar verecek? Muhalefet mi.
12 Eylül cuntacıları Atatürkçülerdi ya, kamuoyunda bir fıkramsı dilden dile dolaştı. “Leblebiyle rakı içiyoruz bir türlü siroz olamadık” diye cuntacılarla fısıltı gazetesiyle halk dalga geçiyordu. Şimdi de İmamoğlu, Erdoğan gibi yasaklı olmak için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışıyor. Ceza alacak kahraman olacak o kadar ucuz mu? Adalete posta koyuyor, sonra çark edip ben yargıya değil Adalet Bakanı’na söyledim diyor. Madem ‘erkekçe’ bir demeç verdin, arkasında dursana. Sen kim Erdoğan kim. Önce kendin ol. Bazıları da; bu çıkşların tamamı CHP’de rol kapmak için yapıyor, diyorlar. Kılıçdaroğlu’ndan destek alamadı. İlginçtir bugün CHP’de en kuvvetli kişi kim derseniz, çoğunluk Kılıçdaroğlu der. Adam küllerinden doğuyor. Kalın Sağlıcakla.