İKİ OLAY VE İKİ FARKLI YAKLAŞIM
Çamlıca’da üç villası olan eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan, Üsküdar Belediye’sinden çatımı onaracağım diye izin alıp, kaçak kat çıkması üzerine yapılan şikayetler üzerine kaçak katın yıkılmasına karar veriliyor. Belediyenin yıkım ekibine karşı Ahsen Unakıtan ; ” Biz bu memleketin asil, köklü ailelerdeniz. Bu bize yapılır mı, sizde ahde vefa yok mu” diye tepki gösteriyor. Eski Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise “Yanlış iş yapmanın ahde vefası olmaz” diye cevap veriyor. Kaçak kat yıkılıyor. Maalesef bu ülkede hala birileri kendilerini asil, köklü, dokunulmaz ve istedikleri gibi hareket edebileceklerini zannediyor. Demek ki; bu güne kadar yapılan uygulamalar ‘asillere’ böyle davranılıyormuş. İki kişi aynı partiden ama birisi kendisini asil ilan etmiş, diğerlerini parya olarak görüyor.
Gelelim ikinci olayımıza yine yer Üsküdar Belediyesi sınırları içinde yer alan boğaz manzaralı Vaniköy bölgesinde yapılan kaçak villaların Rus oligarkı Boris Borisenko’ya ait olduğu açıklandı. 20 dönümlük koru ve tapulu yeşil alanın gasp edilmesine İBB ve Üsküdar Belediyesi tarafından göz yumulmuş. Haberden sonra İBB yönetimi “16 Ağustos’ta zaten suç duyurusu yapmıştık” demiş. Gerçekte Bakanlığın incelemesinden sonra suç duyurusu 16 Ağustos değil, 22 Ağustos’ta yapılmış. İBB açıkça yalan söylemiş olmuyor mu?. Ayrıca Halk TV’nin sahibinin Çamlıca’daki kaçak villaları hakkında İBB ve Üsküdar Belediyesi bu güne kadar hiçbir işlem yapmamış. İnsanın aklına kötü şeyler gelmiyor değil. Halk TV’nin Saraçhane borazanı olması, ya da kurultaya giderken kuleler halindeki para destelerinin kaynağı sakın bunlar olmasın. Unutmayalım; Taksim Gezi’de birkaç ağacın yer değiştirilmesi için ülkeyi kaosa sürükleyenler bakıyorum seslerini çıkarmıyorlar. Nerede çevreciler, nerede Mimarlar Mühendisler Odası yöneticileri, nerede Tema’cılar hepsinin üzerine sanki ölü toprağı serilmiş vaziyetteler. Bu iki yüzlü yaklaşımınızdan dolayı artık sizlere inanmıyorlar. Sizler gerçek doğa ve çevreyi düşünmüyorsunuz, sizler çıkar gruplarının sözde sivil uzantılarısınız! İşte size iki olay, iki yaklaşım. Yorum size ait.
ÜLKE BATSA BUNLAR ZİL ÇALIP OYNARLAR
Hocam çok fazla ileri gidiyorsun diyenler çıkabilir. Gerçekten yaşadıklarımdan, gördüklerimden ve yaşananlardan edindiğim izlenim bu…Yıllardır aynı kalemşörler, bazı gazeteci ve akademisyenler ülke ha bugün batıyor, ha yarın batacakmış gibi yazıp söylüyorlar. Hatta bazıları da Türkiye’de iç savaş çıkmadan normalleşme sağlanmaz derken, bazıları da yakın zamanda mültecilerden dolayı isyan çıkacak diye etrafa nefret tohumları saçtılar. Bugüne kadar çok şükür istediklerine kavuşamadılar. Şeriat ve ülke bölünüyor martavallarını da saymıyorum.
Bugünlerde ne ‘Şeriat’ ve ne de bölünme söz konusu değil, peki en önemli sorun ne ekonomi… Evet, ücretliler ve emekliler en zor günlerini yaşıyorlar. Gerçi dünyada yaşanan bu küresel kriz bizi daha çok etkilemekte. Şunu da ilave edeyim, son seçimlerde birinci parti olan CHP bu konuda tek bir çözüm öneri getirmiyor. Daha doğrusu şunlar, şunlar yapılmalı, şunlar, şunlar yapılmamalı demiyor. İşleri güçleri algı operasyonları yapmak. Son olarak Nizip Belediye Başkanı’nın karısını çiftçi olarak gösterip hükümete saydırmaları. İnsan bu kadar komik olur mu?
Mehmet Şimşek ekonomiden sorumlu bakanlığa getirildi. İlk günlerde muhaliflerin bazıları Şimşek’in getirilmesine çok sevindiler. Şimşek siyasi mülahazalara bakmaksızın ekonominin reel ihtiyaçları üzerinden yürüyecek olması nedeniyle kitlelerde hoşnutsuzluk yaratacağı ve seçmenlerin AK Parti’yi terk edeceklerini düşünüyorlardı. Gerçi emekli aylıklarındaki sıkıntı muhalefete önemli mevziler kazandırmıştı. Fakat ekonomide ki kararlı duruş sayesinde raporların olumlu çıkması ve getirilen vergi yasasıyla bazı çevrelerin rahatını kaçırdı. Peki ne yapılmalıydı?. Şimşek’i zor duruma sokmak için senaryolar hazırlanmaya başlandı. En son yazar Erol Mütercimler, şahsi YouTube kanalındaki yayında, “ Mehmet Şimşek iki hafta önce istifa etmiş. Fakat Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz araya girmiş. Zor bela razı ediyorlar istifa etmesinin nedeni de zenginlere vergi affı meselesi” iddiasında bulunmuş. Hemen anında İletişim Başkanlığı, Bakan Şimşek ve Cevdet Yılmaz yalanlamış. Mehmet Şimşek’de “hayır istifa etmedim ekonomik proğramımız başarılı şekilde devam ediyor” diyerek yalanları çürütmüş. Fakat Demokrat Parti milletvekili Cemal Enginyurt’un; “Mehmet Şimşek istifa etti. Pazartesi günü Türkiye karışacak” demesiyle ekonomi çevrelerinde dalgalanmalar yaşandı. Enginyurt daha öncede borsa hakkında yaptığı yalanlar yüzünden borsaya girişi yasaklanmış. İşin ilginç tarafı her zaman konuşmalarında hakaret, küfür ve şiddet ifadelerini kullanan, bazen de doğrudan şiddet kullanan bir kişilik olarak tanınıyor. Anlayacağınız ekonomi ne olursa olsun umurlarında değil. Yeter ki ekonomi düzelmeden erken seçime götürebilir miyiz sevdasındalar.Ülke batsa bunlar zil çalıp oynayacaklar anlaşılan. Kalın Sağlıcakla.
