AYARLAR BOZULDU MU, DİKİŞ TUTMAZ!
Bir kişinin, bir kurumun daha açık söylersek yüzyıllık bir partinin ayarlarıyla oynamaya kalkışırsanız her gün gündeme düşen haberlerle, olaylarla konuşulmaktan kurtulamazsınız.
Baykal’ın kaset operasyonuyla CHP’ye yapılan operasyonun salt genel başkanı değiştirmeye yönelik olmadığını, aslında CHP’nin ana yapısına yönelik olduğunu siyasi analistler o günlerde açıklamışlardı. CHP’nin uzun yıllar iktidara gelemeyişini Baykal’a bağlayanlar bu operasyona alkış tutmuşlardı. Kılıçdaroğlu ise 15’e yakın seçimde; o da başarılı olamadı. Partiyi ülkenin sorunlarını çözecek politikalar üretme yerine, bir araya gelmesi mümkün olmayan partilerle ucube bir 6’lı masadan oluşan ittifakla yerli ve milli konularda net tavır koymadılar. PKK’nın siyasi ayağı YSP’yi ittifakın gizli ortağı yapsalar da başarılı olamadılar. 28 Mayıs’tan sonra başarısızlığın faturasını Kılıçtaroğlu’na çıkartarak, değişim sloganıyla İmamoğlu dizginleri ele geçirdi. Özgür Özel gölge başkan olarak İmamoğlu’na biat etti. Yerel seçimlerde bilhassa İstanbul’u kaybetmemek için İmamoğlu başta DEM partisine her türlü tavizleri vermekten kaçınmadı. Bazı belediyelerde açık açık DEM’liler ( Esenyurt, Mersin, Akdeniz) aday gösterildi veya CHP aday göstermedi. Hatta İsstanbul’da belediye meclisine DEM’in grup kurması için 30’a yakın DEM’li aday CHP’den aday olarak gösterildi. İmamoğlu ve Özel ittifak yapmadık Mustafa Karasu’nun deyimiyle Kent Uzlaşı yaptık dese de, DEM’liler açıkca ittifak yaptık diyorlar.
CHP’ye yandaş medyada CHP’li gazeteciler arasında sert tartışmalar yaşanırken; CHP Afyonkarahisar belediye başkan adayı Burcu Köksal mitingde bakın neler söyledi.” Afonkarahisar belediye başkanı olursam DEM parti hariç tüm partilere kapım açık olacak”. Telaşe kapılan Özgür Özel Uşak mitinginde bu sözleri yalanlayarak “ sürçü lisan” demesine rağmen, sözlerinin arkasında olduğunu söyleyen Köksal;” DEM partililerle belediyeyi yönetmeyeceğini” tekrarladı. Pişmiş aşa su katmış oldu. DEM partiden, CHP’den bazı milletvekilleri çok sert ifadelerle Köksal’a tepki gösterdiler. En ilginç tepki İstanbul Belediye Başkanı ve CHP adayı İmamoğlu’ndan geldi. “ Ya kendisine başka bir iş bulacak ya da başka parti bulacak. Öyle yağma yok” diyor. Köksal açıkça İmamoğlu’nu hedeflemiş. İmamoğlu, bırak kapıları belediye başkanlığını, meclis üyeliğini DEM’e armağan etmiş. Tam anlamıyla CHP’nin yerli ve milli unsurlarıyla köprüleri atmış. 1 Nisan sonrasına hazırlanıyor. Anlaşılan İmamoğlu seçimi kaybederse, CHP başkanlığını hedeflerken o da olmazsa yeni bir parti kurmaya doğru gideceği söyleniyor. Bir kere ayarlar bozuldu mu, dikiş tutmaz. Bir yeri yamarken diğer yer patlar. Seçimi kaybedeceğini anlayan İmamoğlu sürekli polemik yaratarak şehrin sorunlarının tartışılmasından kaçınıyor. Son olarak; Kadınlar AK Parti’ye oy veriyor diyen gazeteciye “Ev kadınları AK Parti’ye oy veriyor, kadınlar statüsünde sınıflandırmasında değil” diyerek ev kadınlarını aşağılıyor. Allah akıl fikir versin diyelim.
DAVUT GÜLOĞLU SAĞOLSUN DÜZCE TÜRKİYE GÜNDEMİNDE!
Yerel seçimlerde YRP’si Güloğlu’nu Düzce Belediye Başkan adayı olarak gösterdi. Kimse bu adaylığın neden kaynaklandığının cevabını alamadı. Yalnız YRP’si genel başkanı Fatih Erbakan; “ Güloğlu Karadeniz’li Düzce’de de Karadeniz’liler çok fazla onun için aday gösterdik dedi”. Düzce’de Türkiye’nin her yerinden insanlar yaşıyor. O zaman her bölgenin insanı için aday mı göstermek gerekiyor. Benim bildiğim Karadeniz’liler yurtsever insanlardır. Düzce’ye kim hizmet etmiş, kim hizmet edebilir diye düşünerek oy verirler. Yoksa körü kürüne oy vermezler. Güloğlu’da kısa sürede ne olduğunu gösteriverdi. “Yok efendim, Düzce’de baskı varmış, yok efendim Düzce’deki gazeteciler para istemişler” gibi saçmalıklar yaparak gündem oluşturmaya çalışıyor. Anında, Düzce Valiliği ve Düzce Gazeteciler Cemiyeti’nin açıklamalarıyla Güloğlu’nu yalanladılar. Bir kahvehanede seçmenin soruları karşısında celallenip utanmasa seçmene saldıracak, ağzından köpükler saçıyor. Maalesef bu sefer de Güloğlu sayesinde Düzce ülke gündeminde yerini almış oldu. Aday olacak kişi soğukkanlı, sabırlı ve seçmene saygılı olacak. Seçmene velinimet gözüyle bakmak gerek. Yoksa höt zötle yaklaşırsan sandıkta cevabını alırsın. Allah korusun başkan olursa sular kesik, çöpler alınmıyor diyene tekme tokat girişeceğine eminim. YRP’si 14-28 Mayıs’ta yakaladığı seçmen sempatisini Erdoğan karşıtlığı söylemleriyle kaybettiğini 1 Nisan’da görecektir.
EMEKÇİ KADINLARA BİN SELAM
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün tüm emekçi kadınlara kutlu olsun diyorum. Fabrikada ki kadın işçilerinin çalışma süreleri, ücret eşitsizliği ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için yaptıkları mücadelenin bayraklaştığı gündür.. Bu mücadele kanla bastırılmış olmasına rağmen tarihi süreç içersinde kadınlar önemli mevziler elde etmişlerdir. Bu gün artık ev kadını dediğimiz kadında, büroda, hizmet sektöründe, fabrikada, tarlada çalışan kadında emekçidir.
Ülkemizde kadınların sorunları çözülmüş değil. Yalnız bugünlerde en önemli sorun yaşam sorunudur. Her gün kadın cinayetlerine şahit oluyoruz. Gerçi bir takım önlemler alınsa da yeterli olmadığı görülmekte. Umarım daha köklü önlemler alınarak cinayetler azalır ve sona erer. Kalın Sağlıcakla!
